PhD ne zaman olunur? Özel sektörde çalışırken doktora eğitimi alınabilir mi?
“Bilgi şüphe yaratır. Ve bu şüphe seni daha fazla bilgi aramaya yöneltir, aç gözlü yapar.” Lao Tzu.
Şimdi yolun başından herkese selam olsun🦋 yeni başlıyorum.
31.01.2023 …
“Aramıza hoş geldin Dr. Ayşem Ece YALÇINKAYA… ” dedikleri gün, bir yandan dünyada meydana gelen felaketler diğer yandan kaybettiğim yakınlarım ve özel sektörün acımasız mesailerine ve tacizine rağmen azimle devam ettiğim, durmadan ve nefes almadan koştuğum beş senelik maceram, cennetime dönüştü…
“Birileri gelir seni sen eder” der #semstebrizi
🍀 Önüme çıkan engelleri ve zorlukları aşmam için ışık tutan, sendelediğimde ve hatta düşeceğimi hissettiğimde daha güçlü ve azimle durmamı sağlayan basta danışmanlarım Prof. Dr. Mehmet Aksaraylı ve Prof. Dr. Ali Riza Firuzan‘ a , tüm süreçte bilgileriyle bana yön ve sekil veren Prof. Dr. Esin Firuzan, Prof. Dr. Ipek Deveci Kocakoç ve Doç. Dr. Murat TANIK’ a, savunmada değerli görüşlerini paylasan Prof. Dr. Adil OGUZHAN ve Doç. Dr. Eralp DOGU’ ya ve her zaman yanımda olan bana güvenen güzel öğretmenim Doç. Dr. istem köymen keser‘ e, annem Şengül GÜLÜMSER , kardeşim Volkan Yalçınkaya, Ali Kerem Güler, Seyhun Kıran‘ a, o gün yanımızda olan Prof. Dr. Senay UCROGRUK , Doç. Dr. Hamdi EMEC ve Doç. Dr. Emrah Gülay hocalarımıza ve gönlümün en ince yeri GÖNÜL AKSARAYLI minnettarım. #masal gibi bir gündü. Paha biçilmez ve duygusu tarif edilemez.
Tez jürisinin belki dinlediği en iyi savunma olmayabilirdi, ancak en inatçı tezin savunmasını dinlediklerini garanti edebilirim…
2009 yılında çıktım bu yolculuğa ve ders senesinin bitiminde agır bir hastalık geçirdim 2 sene ölümle savaştım ve kazandım. 2014 yılında özel sektörle devam etmeye başladım. Doktora yarım kalmıştı. Bir gün annem en çok istediğim şeyin Doktora olduğunu bildiğini ve sınırsız destek vereceğini söyledi ve 2019 yılında yeterlilik sınavını başarı ile verip yepyeni bir süreci tekrar başlattım. Yanımda dünyanın en iyi danışmanı Prof. Dr. Mehmet Aksaraylı ile. Ne zaman yolda düşsem ve “olmuyor” desem iki omuzumdan tutup beni kaldırdı ve yola devam dedi… Pandemi yaşandı…Sonrasında ansızın danışmanım ve rehberim hayata veda etti…
Anlayacağınız doktora başladığından bu yana gök taşı düşmemişti bir tek…
Yine de her durumda rotamı yeniden oluşturup hedeften şaşmadım. Donanımı ile akademik bilgime inanılmaz katkılar sağlayan iyi bir danışmanla devam etme şansım oldu. Hem eşi hem kendisi tüm bilgileri ve ışıkları ile bana bambaşka bir vizyon kattılar. Prof. Dr. Ali Rıza Firuzan ve Prof. Dr. Esin Firuzan.
31.01.2023 işte o tarih!!
Tezimi savunduğum 135 dakika. Dışarıda ailem ve destek için gelen değerli hocalarım… Ömrümün en kıymetli sınavını veriyordum…
En son hatırladığım sunum sonrası dışarı çıkarıldığım ve Ayşem Ece YALÇINKAYA tez savunma odasına diye tekrar çağırıldığım o an!!! Derler ya film şeridi gibi tüm hayatım gözümün önünden geçti… Ya olmadıysa ya uzatma alırsam? Kilometrelerce uzaktan gelmiş ve dışarıda benim başarılı olmamı bekleyen ailem, dualarını eksik etmeyen gün sonu güzel haber bekleyen dostlarım.. Ne derdim onlara…
Kapıdan içeriye girdim. Burada ağlamak serbest demeselerdi iyi olabilirdi … Sonbahar yaprakları gibi titrerken üç yaşındaki versiyonumla gözlerimde yaşlarla kürsüye yürüdüm… ve İŞTE O MÜTHİŞ AN… Herkes ayakta tek tek elimi sıkıp aramıza hoş geldin dedi… Anlamadım iyi bir şey mi olmuştu? Sanırım artık Doktor unvanını almıştım… Dışarı çıkarttılar, cüppemi giydirdiler ve bir sürü güzel fotoğraf çekildik. Artık Dr. Ayşem Ece olmuştum.
Gecelerce uyumamanın, kilometrelerce yolu defalarca gelip gitmenin, arkadaşlarıma vakit ayıramadığım için yalnızlaşmanın ve en önemlisi senelerce bir eserin üzerinde keyifle çalışmanın en güzel sonucu… Bir anda güneş parıldadı, gökyüzü tüm şefkati ile gülümsedi ve papatyalar menekşeler ve gelincikler rengarenk açtı dünyamda…
22.02.2023 tarihinde e-devlet üzerinden Dr. mezun bilgimi görmeden emin olamadığım ve emin olmadan kutlamaktan herkesi men ettiğim o çok kıymetli sürecim…
Belki defalarca yök tez sitesinden tezimi bulup kontrol ettim. Tezimi gördüm e devlet üzerinden diplomamı kontrol ettim. Ve sonunda evet ben artık bir Dr.’ um dedim tüm evrene. Meraklı, öğrenme ve öğretme ile beslenen birine “Bilim İnsanı” olmak kadar başka ne bana iyi gelebilirdi ki. Beynimin sırlarını çözmeye çabalarken açılan bu sihirli kapının ardına devam ediyorum şimdi.
Doktora Nedir?
Bana hissettirdiklerini sizlerle paylaştıktan sonra gelelim sürecin gerçekliğine. Doktora yapmak için ilgilendiğiniz bölüm ya da okulun şartlarını sağlamanız ve düzenledikleri yazılı ve sözlü sınavdan geçmeniz gerekmektedir. Bunlar gerçekleştiğinde Enstitüde ilk dosyanız bu şekilde açılır. Ve başlar süreç.
Önce bir senelik ders süreci, dersler bittikten ortalama 6 ay sonra “yeterlilik sınavı” ve yine ortalama 6 ay sonra arkasından tez önerisi ve kabulü akabinde en az 4 ya da 5 kez tez izleme süreci (TIK) ( 6 aylık periyotlarla). Makale çalışması ve en son tez kabulünden sonra bir ay içerisinde TEZ savunma… Başarılı olursanız üç ay içerisinde mezunsunuz ve artık bir DR. sunuz. 5 ila 8 sene arası değişen inanılmaz büyülü ve bir o kadar heyecan dolu yorucu bir süreç…
Doktor Olduktan Sonra?
Beni yetiştiren başta Prof. Dr. Mehmet AKSARAYLI ve Prof. Dr. Ali Rıza FİRUZAN ile süreçte çok kıymetli desteklerini hiç esirgemeyen Doç. Dr. Hamdi Emeç, Prof. Dr. İstem KÖYMEN ve Gönül AKSARAYLI ile güzel annem Şengül GÜLÜMSER’ e yakışır şekilde hareket etmeli ve daha mütevazi olmalıydım. Bilimsel çalışmalara tüm iştahımla ve kendimden daha emin devam etmeliydim.
Uzun vadeli hedefim üniversitede öğretim üyesi olarak devam etmekti elbette. Ancak kadro beklemek ve diğer yandan sürekli yenilenen gereklilikleri sağlamak zorunda olduğum süreçte özel sektöre “Sosyal uygunluk ve kalite denetçisi ve uzmanı ” olarak devam ederek hayatımı da devam ettirmeli akademik çalışmalarıma kaynak sağlamalıydım.
Nisan 2024 tarihine kadar haftada iki gün tekstil sektöründe mümessil bir firmada ve haftanın diğer günleri ise uluslararası bir denetleme firmasında yarı zamanlı ( freelance) global denetçi olarak devam ediyordum. Kimseden ayrıca bir beklentim olmadı. Hayatta sahip olduğum en önemli değerler dürüstlük ve kibarlıktır!!! Vazgeçmeye niyetli değildim ki özel sektörde bu eziklik gibi görülse de… Her zaman doğru insan olamayabilirim. Yine de hiç bir zaman, eğrisi ve doğrusu ile kibar ve dürüst duruşumdan vazgeçmemeyi tercih edeceğim. Körler sağırlar birbirini ağırlar kıvamında yaşamayacağım. Eğrisi ve doğrusu ile her yeni iş her yeni araştırma ile gelişeceğim ve değişeceğim.
Bu süreçte, öncelikle çalıştığım iki firmamın da yöneticisinden tebrik almadım. Hatta mezuniyet günümde bir gün fazla kalmak için izin istediğimde lütfen işler aksamasın dönün dendi ve ailemi İzmir’de bırakıp işler yoğun olmadığı halde İstanbul’ a döndüm. Ki haftada iki gün görev yaptığım bir firmanın bu tavrı beni derinden kırdı.
Bir kaç ay içerisinde akademik ekiplere katılıp disiplinler arası alanda olan uzmanlığım sayesinde BESYO, psikoloji ve sağlık gibi alanlarda makale çalışmalarına başladım. Diğer yandan doktora tezimden bir kitap ürettim ve pandemi felaketi sonrası hiç olmayan babamın tüm şefkatini veren, içimdeki çocukla barışmamı sağlayan ve ansızın aramızdan ayrılan değerli profesörüm Prof. Dr. Mehmet AKSARAYLI’ nın asiste ettiğim dersi anısına ders notlarını derledim ve örnekler ekleyerek bir kitap daha ürettim. Şimdilerde çalışmalarımın bazıları için bir çok dergiden red alsam da hatalarımı düzeltip yeniden devam ediyor ve her gün kadroları takip ediyorum. Bir çok dergide uzmanlık alanımla ilgili hakemlik görevleri üstleniyor sürekli öğrenmeye devam ediyorum. Amacım tebrik edilmek ve destek görmek değil ancak en azından saygı duyulmasını diliyorum. Tüm çalışma hayatından kazandıklarımı akademik alana düşünmeden zevkle harcıyorum.
Ben de Doktorum Diyenlere?
Bu koşuşturmada durmadan devam ederken birden iş ve özel hayatımdaki bazı insanların bazı süreçlerde ben de doktora yaptım ama unvanımı kullanmıyorum gibi tacizlerine maruz kalmaya başladım. Her türlü mobbing ve tacizi sindirebilir işime bakabilirdim ancak bu kırmızı çizgimdi.
Diyen herkesi araştırdım tezleri yök tezde değildi. Dünya literatüründe de akademik çalışmalara ait bir iz yoktu. Kibarca kendime yakışır şekilde sorduğumda tezsiz bizim doktoramız ya da yurtdışında yaptık gibi cevaplar aldım. Lisans üstü eğitim ve öğretim yönetmeliği ne göre her hangi birinin “tezsiz yüksek lisans” bile yapması kıymetli bir süreçtir ve çeşitli şartları gerektirir. Doktorum demek için tüm sürecin tamamlanması gerekir. Eğer siz birinci sınıf ders senesinde ya da tez izleme sürecindeyseniz PhDC (phd candidate yani doktora adayı) olursunuz. PhD olamazsınız. Maalesef bu tarz iddiaların henüz bir cezası yok. Yurt dışı da dahil Doktora yapmanın yani bilim insanı olmanın çeşitli şartları ve çıktıları vardır. Lütfen emek vermiş insanlara saygı duyalım. Lütfen biri böyle bir iddia ortaya koyduğunda yök tez , google scholar , dergipark ve/ veya ORCID profillerinden sorgulayalım.
Çok üzüldüm. Ben bir yerde hata yapıyordum. Ya aşırı mütevazi ya da egolu olmam lazımdı bunu hak etmiş olmam için. Bu süreç devam ederken strese bağlı bir rahatsızlık geçirdim. Ve aniden durdum!!! Tekrar aynı şeylerin olmasına izin veremezdim ve rotamı yeniden oluşturmaya karar verdim- hedeften şaşmadan…Önce beni en çok üzen insanları ve işleri ayıkladım. Evimdeki eskileri veya işime yaramayanları tek tek attım.
Şimdi durdurulduğum ve düştüğüm yerden belki bilmem kaçıncı kez yeniden kalktım ve bu sefer Dr. Ayşem Ece olarak!!! Gerektiği kadar bir tevazu ile yeni rotamla devam ediyorum. Binlerce defa daha pes etmeden ve belirlediğim hedefe göre rotamı yeniden oluşturmaya, yolu devam ettirmeye kararlıyım.
Yoluma eşlik eden ve edecek herkese sevgilerle…
” Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız hiç bir yol sizi gideceğiniz yere götürmez”.
🖋 Dr. Ayşem Ece Yalçınkaya – Veri Analizi ve Yönetim Sistemleri Eğitmeni, Denetçi ve Süreç Mimarı
📌 www.aysemece.com | 📧 iletisim: aysemece@gmail.com
KalitEce's Blog 