Sosyal Uygunluk, Kalite ve İnsan Kaynakları Yönetim Sistemleri uzmanı ve denetçisi olarak çok sayıda her sektörden kuruluşa aktif olarak hizmet vermekte binlerce çalışanla karşılaşmaktayım. Sistem kurarken ya da sistemi denetlerken, en önemli kaynak olan insanı doğru değerlendirmek için ister istemez düzenlerinden yüz mimiklerine, ses tonlarından ofis kullanım düzenlerine kadar birçok parametreyi değerlendiriyoruz.
Bir keresinde , daha ilk tanışmamızda gerek fabrika gerek çalışanlar ve gerek yönetim bakımından beni çok etkileyen, iş zor olmasına rağmen oraya gideceğim günleri iple çektiğim tedarikçilerimizden Sun Tekstil ile iş analizi yaparken modelhanede bulunan çalışanların masaları beni çok etkiledi ki dikim ve kesim çalışanları da dahil herkes firma sahibi gibi işi benimsemenin yanı sıra çalışma alanlarını evlerinden daha da özenle düzenlenmişti.
Modelhane şefi antikalara meraklı olduğundan çok güzel antika bir telefon almış ancak evde göremediği için masasına getirmiş ama süs olarak değil gerçekten bağlatmış ve görüşmelerini o telefondan yapıyor. Bu davranış biçimi; daha yeni okuduğum Surrey Üniversitesi araştırma görevlisi olan psikolog Lily Bernheimer in masa düzeni verilerine göre çalışan türlerine ilişkin yaptığı akademik çalışmasını hatırlattı.

Modelhane şefinin masasında ki düzene bakınca evet burasının kendisine ait olduğu mesajını aldım. Bunu ilan eden dominant bir karakter ancak dominantlığını bilgiden ve ekibini yönetme becerisini de sevgi ve saygıdan aldığı değişim ve gelişime açık olduğu da çok belirgindi. Çünkü rengârenk kalemleri, desenli kalemlikleri, özel kupası olan şefimiz gibi kişiler, renkli masaları ile renkli kişiliklerinin de sinyallerini veriyor. Bernheimer’a göre daha yaratıcı, yenilikçi ve entelektüel olan bu çalışanlar meraklı, dışa dönük ve sevecen tavırları ile fark yaratıyor. İş verimi yüksek olan bu kişiler için yenilikçi projeler iş sevgisini yüksek tutmaya yarıyor.

2016 yılında hayatıma girmiş ve bir süre benimle aynı evi paylaşmış bir kız arkadaşım; yanıma yerleştiği ilk 6 ay masamı, kütüphanemi hatta koltuğa yayılmış doküman ve kitaplarımı toplamak konusunda sürekli beni motive etmiş sonunda bir miktar başarılı da olmuştur. Elbette öz değişmemiştir. İş yerimde genelde evimdeki çalışma alanlarıma nazaran daha toplu olsam da bilgim dışında masamın toplanması, tozunun alınması veya yarım bıraktığım çay ya da kahvenin kaldırılması motivasyonumu düşürmektedir. Çevremde herkesin yüzdesel olarak yarıdan fazlasının yaşam koçu, enerji uzmanı vb olduklarını düşünürsek sürekli akıl alıyor ama kendimi ifade edemediğimi düşünüyorum.
Elbette bir yere kadar dağınıklık benim için gerekli; abartmadığım ve zihnim de dağılmadığı sürece kendi kodlama sistemim var. Sonra bilgilerimi tazelemek için yeniden bir araştırma yapayım nedir bende ki bu durum? Bilim ne düşünüyor? Sizler için derledim.
İş yoğunluğu dışında da sürekli dağınık masada çalışan insanlar birkaç gruba ayrılıyor, en iyi ihtimalle ya takıntılı bir mükemmeliyetçi ya da dahi. Dahi miyiz? Derken araştırmalar aslında tam olarak öyle dememekteydi.
🪴 Çalışma Alanı Bir İfade Biçimi Olabilir mi?
Modern ofisler yalnızca çalışılan fiziksel mekânlar değil, aynı zamanda kişiliğimizi, alışkanlıklarımızı ve üretim biçimimizi yansıttığımız alanlara dönüşüyor. Masamızdaki bir çerçeve, kullandığımız bir kalem ya da sevdiğimiz bir bitki bazen kendimizi ifade etmenin en doğal yolu olabiliyor.
Araştırmalar da bunu destekliyor. Altınöz ve Göral’a (2008) göre çalışanlara, çalışma alanlarını kişiselleştirme hakkı verildiğinde, bu durum hem değerli hissetmelerine hem de daha yüksek iş tatmini yaşamalarına katkı sağlıyor.
“İnsan, yaşadığı yeri de kişiliğiyle şekillendirir.” – Sam Gosling
Texas Üniversitesi Psikoloji Profesörü Sam Gosling, bir insanın masa düzeninin onun karakteri hakkında önemli ipuçları verdiğini öne sürüyor. Aynı şekilde, Surrey Üniversitesi’nden psikolog Lily Bernheimer, masa düzeninden yola çıkarak kişilikleri beş temel kategoriye ayırıyor:
🧭 Bernheimer’a Göre 5 Kişilik Tipi:
- Dışa Dönüklük
- Uzlaşmacılık
- Vicdanlılık
- Nevrotiklik (Duygusal Dengesizlik)
- Deneyime Açıklık
Bu kişilik yapılarına uygun düzenlemeler yapılırsa, çalışan verimliliğinin arttığı gözlemleniyor. Örneğin dışa dönük bireyler renkli aksesuarlarla çevrili bir masa tercih ederken, vicdanlı kişiler düzenli ve sade bir alanı yeğliyor.
🪑 Dağınık Masalar, Yaratıcılığın Yatağı mı?
“Kaosun içinde saklı bir düzen olabilir.” – Psychological Science, 2013
Masa düzeni sadece kişilik değil, yaratıcılık açısından da önemli bir tartışma konusu. Minnesota Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, dağınık bir masa, bireyin yaratıcı düşünme kapasitesini artırabiliyor. Psychological Science dergisinde yayımlanan bu çalışma, geleneksel “düzen verim getirir” düşüncesine karşı alternatif bir bakış açısı sunuyor.
Benzer bir görüş, Almanya’da yayımlanan bir başka araştırmada da karşımıza çıkıyor. Bu çalışmaya göre dağınık masalar, bireylerin fikirlerini daha sade ve özgür biçimde ifade etmelerine yardımcı olabiliyor.
📈 Peki Yöneticiler Ne Diyor?
Tüm bu psikolojik ve yaratıcılıkla ilgili verilerin yanında, iş dünyasının karar alıcıları – yani yöneticiler – genellikle daha farklı düşünüyor. Araştırmalara göre yöneticilerin %70’i, düzenli masalara sahip çalışanları daha profesyonel ve güvenilir buluyor. Ne kadar sağlıklı bir ölçüt olduğu tartışmaya açık olsa da, bu bakış açısı iş hayatında hâlâ oldukça etkili.
🎨 Ofis Renkleri, Mobilya Düzeni, Psikoloji ve Kurumsal Kimlik
Xerox tarafından yapılan bir araştırma, ofis renklerinin, mobilyaların konumunun ve genel masa düzeninin hem çalışanın bireysel tercihleri hem de şirketin iş yapma kültürü hakkında önemli ipuçları verdiğini ortaya koyuyor. Bu da bize gösteriyor ki, masa sadece bir çalışma yüzeyi değil, aynı zamanda hem bireysel hem kurumsal bir mesaj alanı.
Psikologlar ise daha önce dağınık değilken, bu hâle gelmiş çalışanlarda ya tükenmişlik ya motivasyon kaybı ya da depresyon gibi bir tablo olabileceğini düşündürüyor.
Ek olarak iş yerinin ve işin türüne göre dağınıklığın etkisi değişebilir. Yaratıcı bir mimarın veya yazarın, sanatçının imajına imaj bile katabilir. Düzgün, disiplinli bir mühendise ise itibar kaybı getirebilir.

Eğer dağınık bir masa dağınık bir aklın işaretiyse, boş bir masa neyin işaretidir? Albert Einstein
Fotoğraf: Einstein’ın ofisi
Kişisel eşyalarla dolu, biblolar ve çerçevelerle kaplı dağınık ama kendine özgü masalar dışa dönüklüğü ifade ediyor. Dağınıkların daha arkadaş canlısı olduğu vurgulanırken bu kişilerin oturma yerlerinin daha merkezde olduğunu belirtiyor. Akışın fazla olduğu masaları seçen dışa dönükler, aktif ve meşgul özellikleri ile iş dünyasına hareket katıyor. Onların iş verimliliğinin artması için merkezi konumlar kullanılabiliyor.
Ankara Büyükşehir belediyesinde masa başı çalışanların çalışma ortamının fiziksel uygunluğunun performansları üzerine etkilerine ilişkin 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada: Çalışanlar aşırı yoğun ve iş yükünün fazla olduğu günlerde reaksiyon hızlarının azaldığını çok stresli olmalarından dolayı işe dikkatlerini vermede zorlandıkları için masalarının çok dağıldığını ve bundan dolayı ek performans sergilediklerini belirtmiştir.
NEC-Mitsubishi 2005 yılında ofis çalışanları üzerinde bir araştırma yaptırmış ve sonra dünya genelinde milyonlarca çalışanın Dağınık Masa Sendromu (Irritable Desk Syndrome)yaşadığı iddia edilmiş. Araştırmaya katılan 2 bin kişi, kendilerini, iki yıl öncesine göre masalarına daha bağımlı hissettiklerini söylemiş. Yüzde 40’ı masa üstündeki kağıt fazlalığından şikayetçi, ama bu durumu değiştirmek için bir şey yapmaya da çalışmıyor. Sendromun nedeni, uzun çalışma saatleri, dağınık masalar, yanlış oturma şekli. Belirtileri; kronik boyun ve bel ağrısı, üretim kaybı, işle ilişkinin bozulması. Şirket, sık mola vermenin ve masaları biraz kişisel hale getirmenin, semptomları hafifletmede faydalı olacağını söylemiş.
🔚 Sonuç: Düzen mi Dağınıklık mı?
Masa düzeni bir karakter ifadesi, yaratıcılığın zemini ve bazen kariyer basamaklarına giden yolun işareti olabilir. Ama her düzen bir disiplin göstergesi, her dağınıklık bir dağınıklık değil.
Belki de önemli olan, bu düzenin ardında yatan niyeti, üretim tarzını ve kişiliği anlamak.
Yani: “Bir masa, sadece bir masa değildir. Bir anlatıdır.”
Karar sizin…
📚 Kaynakça
- ALTINÖZ, M., & GÖRAL, R. (2008). Örgütsel verimliliğin geliştirilmesinin açık plan çalışma alanı tasarımı ile (açık büro) ilişkilendirilmesi. Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 9(16), 429-440.
- Bernheimer, L. (2017). The Shaping of Us: How Everyday Spaces Structure Our Lives, Behaviour and Well-Being. Aurum Press.
- Gosling, S. D., Ko, S. J., Mannarelli, T., & Morris, M. E. (2002). A room with a cue: Personality judgments based on offices and bedrooms. Journal of Personality and Social Psychology, 82(3), 379–398.
- Koçer, S., Yazıcı, T.& Ekinci, D.K. (2016). Büro Ortamlarının Çalışana Etkisi Üzerine Bir Araştırma: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Örneği. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 4(12), 554-586.
- Vohs, K. D., Redden, J. P., & Rahinel, R. (2013). Physical order produces healthy choices, generosity, and conventionality, whereas disorder produces creativity. Psychological Science, 24(9), 1860–1867.
- Xerox Office Environment Research (2020).
- https://www.avansas.com/blog/ofiste-masa-duzeni
- https://www.kigem.com/daginik-mi-yoksa-yayilmaci-misiniz.html
🖋 Dr. Ayşem Ece Yalçınkaya – Veri Analizi ve Yönetim Sistemleri Eğitmeni, Denetçi ve Süreç Mimarı
